Advertisement

Responsive Advertisement

Sosyal Politikaya İlişkin Genel Bilgiler ve Sosyal Politikanın Araçları

Sosyal Politikanın Araçları

Sosyal Politika Hakkında Genel Bilgiler ve Araçları

Herşey'den önce sosyal politika nedir onu tanımlayalım.

Sosyal Politika Nedir? : Devletin ülke insanının refahına yönelik aldığı kararlar ve sürdüğü uygulamaların bütününe denir.

SOSYAL POLİTİKANIN KAVRAMSAL ÇEVRESİ

sosyal politika "socius" ve "politika" kavramlarından türetilmiştir. Politika "belirli bir amaca yönelik önlemler bütününü " socius ise "ortak dost arkadaş" anlamını taşır. iki kelime bir araya gelmesi ile sosyal politika devletin belirlenen toplumsal amaç ve hedeflere ulaşmak için aldığı kararlar ve yürüttüğü uygulamalar bütünü anlamını taşır.  bu kavramı açıklamak gerekirse; bir ülkede devletin ülkesinde bulunan insanların mutlu,huzurlu,sağlıklı,eğitimi,güvenliği,barınması ve benzeri sağlanması için aldığı kararlar ve uygulamaların bütününe sosyal politika denir.

Dar Anlamda Sosyal Politika Kavramı

Dar anlamda sosyal politika kavramı sanayi devriminin ortaya çıktığı kötü çalışma koşullarına karşı emeği sermayeye karşı korumak ve bu yolla toplumdaki sınıf çatışmalarını önleyerek toplumun ve devletin varlığını sürdürmesini sağlamaya yönelik uygulamalar olarak tanımlayabiliriz.

Geniş Anlamda Sosyal Politika Kavramı

Geniş anlamda sosyal politika kavramı amacı sosyal adalet ve sosyal refahı sağlamak olan kapsamı sosyal sorunlar ile paralellik gösteren ekonomiye sosyal boyut katmak ve ekonominin işleyişindeki aksaklıkları düzeltici politikaların oluşmasını sağlayarak sosyal dengeyi gözetmek amacındaki .hümaniter bir bilim dalı olarak tanımlayabiliriz.

Sosyal Politikanın Ortaya Çıkış Süreci Ve Nedenleri

Sosyal politikanın ortaya çıkış sürecinde iki tarihi neden bulunmaktadır.

  • Fransız ihtilalidönemi önemli toplumsal kurumu olan loncaların da yıkılmasını beraberinde getirecek birçok gelişme ile çalışma ilişkilerinin alt yapısını değiştirirken,Sanayi devrimi üretimi sınırsız bir enerji kaynağına kavuşturarak sosyal politikanın ortaya çıkma gerekçelerinin oluşmasını sağlamıştır. Bu çerçevede sınırsız bir üretim kaynağına sahip olan üretim süreci, kötü çalışma koşulları ve piyasa için üretim anlayışını doğurmuş, bu sürecin sonunda da emek ve sermayeyi karşı karşıya getiren gelişmeler yaşanmıştır. Dar anlamda sosyal politikanın ortaya çıkmasının önemli nedenleri olarak bu iki tarihi olay gösterilebilirken, sosyal sorunların hızla artış göstermesi ve özellikle Sanayi devrimi sonrası alabildiğine uygulama alanını geliştiren kapitalist ekonomik düzen, sosyal politikanın bilimsel temellerinin en önemli nedenleridir.

Sosyal Politikanın Kimleri Hangi Risklere Karşı Koruduğunu Tanımlamak

Sosyal politikanın kişi bakımından kapsamı bütün toplum kesimlerdir. Sosyal politikanın özel ilgi alanını oluşturan toplum kesimleri de söz konusudur. Bağımlı çalışanlar,bağımlı çalışmaları dolayısıyla karşılaşabilecekleri risklere karşı korunmaktadır.Ekonomik yönden güçsüz kesimler,ekonomik hayatta karşılaştıkları tüm sorunlara karşı ve genellikler gelirden yoksun olma riskine karşı korunmaktadır. Özel olarak korunma gereksimini duyan kesimler ise bu özel durumları doğrultusunda karşılaştıkları sosyal ve ekonomik risklere karşı korunurlar. Genel anlamda ise sosyal devlet ilkesi  çerçevesinde bütün toplum, sosyal ve ekonomik risklere karşı sosyal politikanın kapsamı içerisindedir.

Uluslararası sosyal politika araçlarının ulusal araçları etkileme derecesini tartışmak

Uluslararası sosyal politika araçları, ulusal araçlar üzerinde önemli bir etkileme gücüne sahiptir. Özellikle uluslararası sözleşmeler başta olmak üzere, ülkeler arasındaki ikili ve çok taraflı anlaşmalar taraf ülkelerin parlamentolarınca onaylandığı andan itibaren, bağlayıcılık gösterir. Taraf ülkeler bu sözleşme anlaşma hükümlerine göre kendi mevzuatlarını ve politikalarını düzenlemek zorundadır Tavsiye kararları ise uyulması zorunlu olmayan ancak üye olunan uluslararası araçların, ulusal araçlar üzerinde yol gösterici ve tanımlayıcı özelliği vardır. Ayrıca uluslararası kuruluşlara üye olmanın sonucu olarak, üye ülkeler tarafından imzaya yanaşılmayan sözleşmelere ve kararlara uyulması konusunda, bu kuruluşlar tarafında baskı yapılır ve ambargolar uygulanabilir.

Yorum Gönder

0 Yorumlar