İnsan Haklarının Kaynakları ve Hak Teriminin Kökeni | Tarihi Gelişim

JDSEZER
10 dakikalık okuma
2
Yakında!
İnsan Hakları Hukukunun içtihadi Kaynakları

İNSAN HAKLARI HUKUKUNUN KAYNAKLARI

İnsan Haklarının Kaynakları ve Hak Teriminin Ortaya Çıkışı

Bu makalede, insan haklarının temel kaynakları ve 'hak' teriminin tarihsel süreçteki evrimi, özellikle Osmanlı ve Türk hukuk tarihindeki önemli dönüm noktalarıyla birlikte incelenmektedir.

İnsan Hakları Hukukunun Şekli Kaynakları

Milli Kaynaklar Nelerdir?

İnsan hakları hukukunun milli düzeydeki temel şekli kaynakları şunlardır:

  • Belgeler (Örn: Sened-i İttifak)
  • Fermanlar (Örn: Tanzimat Fermanı, Islahat Fermanı)
  • Anayasalar (Örn: Kanun-u Esasi)
Bu milli kaynakların önemli bir erken örneği, 1808 tarihli, bir şart niteliğinde olan ve padişah ile Rumeli ayanı arasında imzalanmış olan Sened-i İttifak'tır.

Sened-i İttifak (1808)

Sened-i İttifak, yedi maddeden oluşmakta olup; hükümdar ve beyler (ayanlar) arasında imzalanmıştır. Bu belge, sıkça Batı'daki Magna Carta'ya benzetilmektedir. Ancak, doğrudan hak ve hürriyetleri sıralamak yerine, öncelikle merkezi yönetimi güçlendirmeyi ve böylece kamu uyumunu sağlamayı hedefler. Bu sebeple, hem can hem de mal güvenliğini tesis etmeye yönelik bir adımdır.

Belgenin temel haklarla ilişkili en belirgin hükmü, vergi toplama süreçlerinde keyfi uygulamalardan, acımasızlık ve sıkıntıdan kaçınılmasıdır. Sened-i İttifak, devlet yapısının temelini sağlamlaştırma amacı taşımasıyla Magna Carta'dan ayrılan önemli bir yönü budur.

Osmanlı Devleti'nde, insan hakları kavramının yaygınlaşması ve bilinirliğinin artması yolunda atılan en önemli adımlardan biri 1839 tarihli Tanzimat Fermanı'dır.

Fermanlar: Osmanlı'da Hakların Gelişimi

Osmanlı İmparatorluğu'nda padişah tarafından yayınlanan fermanlar, insan hakları alanında önemli gelişmelerin habercisi olmuştur. Özellikle Fransız İhtilali'nden yaklaşık 50 yıl sonra ilan edilen Tanzimat Fermanı, bir nevi "Haklar Beyannamesi" olarak kabul edilmiştir.

Tanzimat Fermanı (1839)

1839 Tanzimat Fermanı, sadece bireylere tanınmakta olan bir kısım hak ve hürriyetler değil, aynı zamanda devletin çeşitli idari, mali ve hukuki alanlarda uygulayacağı kapsamlı yenilikleri de bulundurur.

Islahat Fermanı (1856)

1856 Islahat Fermanı ise, Tanzimat'ın getirdiği ilkeleri pekiştirmek ve özellikle gayrimüslim tebaanın haklarını genişletmek amacıyla, bizzat batılı devletlerin baskısı ve etkisi üzerine ilan edilmiştir.

ANAYASALAR: Türk Hukuk Tarihinde Bir Dönüm Noktası

Kanun-u Esasi (1876)

Türk anayasal gelişmelerinin ve insan hakları tarihinin önemli bir kilometre taşı, Osmanlı Devleti'nin ilk yazılı Anayasası olan 1876 tarihli Kanun-u Esasi'dir. Bu anayasa, kişilerin temel hak ve hürriyetlerine, dönemin önde gelen diğer devletlerin anayasalarında olduğu gibi yer vermiş; bu hakları daha geniş bir liste görünümünde düzenlemiştir.

Yorum Gönder

2Yorumlar

  1. Hap gibi kısa ve anlaşılır bir yazı olmuş 👍

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim sizin yorumunuzda ilaç gibi geldi :)

      Sil

gavel Yorum Kuralları sentiment_satisfied_alt

  • check_circle Yorumlarınızda saygılı, yapıcı ve konuya odaklı bir dil kullanmaya özen gösterin.
  • check_circle Farklı görüşlere ve fikirlere hoşgörüyle yaklaşın. Tartışmalar, saygı çerçevesinde daha değerlidir.
  • cancel Hakaret, argo, küfür, aşağılayıcı ve küçük düşürücü ifadeler içeren yorumlar onaylanmayacaktır.
  • cancel Spam, reklam veya konuyla ilgisiz link paylaşımı yapmak yasaktır.
Kopyalandı!
Yorum Gönder
17 Haziran 2025